İZMİR'İN FUTBOL TARİHİ

İttihat ve Terakki Partisi’nin İkinci Meşrutiyet’i ilan ettiği 1908 yılında Türkiye‘de futbol genellikle yabancılar tarafından oynanmaktaydı. İzmir’deki bütün takımlar Rumlar, Ermeniler ve İngilizler tarafından kurulmuştu. Panionios ve Apollon bu takımların önde gelenleriydi. Maçlar azınlıklar arasında oynanmaktaydı ve bu azınlıklar diğer şehirlerde olduğu gibi İzmir’de de futbola hakim durumdaydılar. Bu tarihte Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin'den oluşan 6 Karşıyakalı genç, aralarında para toplayarak satın aldıkları futbol topuyla Rus asıllı Karşıyakalı bir aileye ait olan boş bir arsada futbol oynamaya başladılar.

1912 - KARŞIYAKA SPOR KULÜBÜ KURULUYOR

Bu arsada futbol oynadıklar bir gün yağmurun çiselemesi üzerine bir zeytin ağacının altına sığınan gençler, azınlıkların futbol sahasındaki egemenliğine başkaldırı hareketi olarak kendi kulüplerini kurmaya karar verdiler ve 1 Kasım 1912 (1328) tarihinde Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü'nü yani bugünkü adıyla Karşıyaka Spor Kulübü'nün kuruluşunu gerçekleştirdiler. Kuruluş aşamasında altı genç ile birlikte Hüsnü Tonak, Tahir Bor, Fevzi Fikri Altay ve Sezai Çullu'da yer almıştır.

Kulübün renkleri de Türklüğün en önemli iki değerinden geliyor. Karşıyaka kırmızısını bayraktan, yeşilini ise İslam`dan alıyor.

Atatürk`ün Karşıyaka`ya olan ilgisi Milli Mücadele döneminden geliyor. İzmir`e yaptığı her ziyarette Karşıyaka Spor Kulübü`nü ziyaret eden Gazi, defalarca futbol ve tenis takımlarının antrenmanlarını da izlemiş. Kulübün armasında Ay - Yıldız kullanılması emrini de bizzat kendisi vermiş.

Gazi Mustafa Kemal`in genç Türkiye Cumhuriyeti`nin Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaret ettiği kulüp Karşıyaka Spor Kulübü`dür. Kendisinin kulübe yaptığı iki ziyarette imzaladığı hatıra defterindeki yazılar da aşağıda yer almaktadır.

İlk ziyaret 13 ekim 1925 tarihini taşıyor,

Gazi bu yazılarında deftere şu notları düşüyor: "Karşıyaka Spor Kulübü`nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvvetli saadeti ne bariz görünmektedir.”

1 Kasım 1912 tarihten, 1914'te Altay'ın kuruluşuna kadar Karşıyaka, İzmir'deki tek Türk spor kulübü idi.

1914 - ALTAY SPOR KULÜBÜ DOĞUYOR

1913 Yılı sonunda İzmir'e gelen Celal Bayar İttihat Terakki Cemiyetine katmak için spor yapan Altaylı gençleri davet etti ve 1914 yılının 16 Ocak tarihinde Altay fiilen kuruldu. Celal Bayar Şark İdadisinde faaliyet gösteren Altay'ın kuruluşu için para yardımında bulundu. Altay futbol tarihimizde ilk deplasman yapan Türk takımıdır.

1923 Yılında Başkent Ankara'ya davet edilen Altay'ın bu seyahatinin çok başarılı olması nedeniyle büyük kurtarıcı Atatürk 1924 Paris Olimpiyatlarına Türk sporcularının katılmaları için emir verdi. 1924 Paris Olimpiyatları'na Altay'dan Futbolcu olarak Hamit Aslan, Atlet olarak Sait Odyak iştirak etti.

İzmir'de 15 kez İzmir Şampiyonluğu kazanan yüzlerce şilt ve kupayı müzesine taşıyan Altay'ın sinesinde Altınordu ve Göztepe doğdu.

1923 - CUMHURİYET İLE YAŞIT ALTINORDU SPOR KULÜBÜ

Altınordu, 26 Aralık 1923 tarihinde Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), Ahmet Şerafettin Bey, Kemal Kamil Bey (Aktaş), Edip Berkant Bey, Eczacı Sermet Bey, Numanzade Ali Rıza Bey, Muallim Mehmet Rıza Bey, Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey, Katip Selami Bey, Cerrah Necipzade Ali Bey ve Eczacı Rıza Bey tarafından kuruldu.

Basmane, Tilkilik ve Namazgâh semtlerinde bir kulübün olmaması nedeniyle, semtte yaşayan Mustafa (Balöz), Hüseyin (Yurdakul) ve Mehmet Hancıoğlu'nun girişimleri ve semtte yaşayan Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey tarafından bölgede de bir spor kulübü kurulması fikri diğer büyüklere anlatıldı. Kulübün kurulması fikri üzerinde herkesin uzlaşması üzerine konu Süleyman Ferit Bey'e anlatıldı. Süleyman Ferit Bey, Tilkilik, Hatuniye, Namazgah ve İkiçeşmelik semtlerinde oturan insanları iyi tanıyordu ve içlerinde Kuva-yi Milliye yıllarında birlikte görev yaptığı insanlarda vardı. Sonrasında Vilayet Mektubi Kalemi'nden cemiyet nizamnamesi örneğini temin ederek kulübün kurulması için çalışmaları başlattı.

Daha sonra kulübün isminin belirlenmesi için hemen her gün tartışmalar yapıldı. O dönemde ülkede kazanılan savaşlardan sonra cumhuriyetin kurulması ile birlikte kulübün ismininde buna uygun olması kararı alındı. Önerilen isimlerden Göktürk ve Sakatürk diğerlerine göre ağırlık kazanmaya başlamıştı. Muallim Mehmet Rıza Bey, Göktürk ismi üzerinde duruyordu. Toplantıyı idare eden Süleyman Ferit Bey ise bir Türk İmparatorluğu olan Altınordu'yu kulübün adı olması için teklif etti. Bu teklif diğer kişiler tarafından da kabul edildi ve kulübün ismi Altınordu oldu. Süleyman Ferit Bey ise Altınordu'nun kurucu başkanı ve isim babası oldu.

İstanbul'da da aynı ismi taşıyan bir kulüp daha vardı. Bu durum Vali Yardımcısı Murat Bey'e bildirildi ve bir sorun olmayacağı anlaşılarak kulübün ismi tescil ettirildi. Altınordu Spor Kulübü, resmî olarak 26 Aralık 1923 tarihinde kuruldu. Altınordu, tarihindeki ilk resmî maçını Altay takımı ile oynadı. Kulübün kuruluşunun hemen sonrasında Şifa Eczanesi Kupası adı altında organize edilen bu maçı Altınordu 2-1 kazandı.

Ayrıca 1966-67 sezonunda Türkiye Deplasmanlı Basketbol Ligi adı ile kurulan ligin ilk şampiyonluğunu Altınordu basketbol takımı kazandı.

1923 - İZMİRSPOR KULÜBÜ SAHNEDE

İzmirspor1923 yılında Eşrefpaşa semtinin ileri gelenleri tarafından, turuncu-siyah renklerle "Altınay" adıyla kuruldu. Altınay’ın, Sakarya Kulübü ile girdiği rekabet, bir süre sonra sertleşince camianın ileri gelenleri, bu iki kulübü tek çatı altında birleştirmeye karar verdi. 28 Kasım 1930’da Altınay ile Sakarya, İzmirspor adıyla birleşti.

Kulübün resmi renkleri ise “mavi-beyaz” olarak tescil edildi. Ancak bu renkler, Fahrettin Altay Paşa’nın isteği üzerine daha sonra “lacivert-beyaz” olarak değiştirilmişti.

İzmirspor’da Metin Oktay, Tarık Gencay, Seyfi Talay, Sami Özok ve B.Mustafa gibi unutulmaz oyuncular yetişmiştir. Metin Oktay, İzmirspor ve Galatasaray formalarıyla ligde tam 217 gol atarak kırılması güç bir rekora ulaşmıştır.

1925 - GÖZTEPE SPOR KULÜBÜ KURULUYOR

Göztepe, Altınordu’nun ardından 14 Haziran 1925 tarihinde Altay Spor Kulübü'nden ayrılarak Güzelyalı, İzmir'de kurulmuştur. 1937-1939 arası, dönemin İzmir Valisi Fazlı Güleç'in girişimleriyle İzmirspor ve Egespor'la birleşmiş ve Doğanspor adıyla mücadele etmiştir. Kısa süre sonra tekrar eski ismini alan kulüp, Türkiye'ye Avrupa'daki ilk sportif başarıları getiren spor kulübü olmuştur.1941, 1942, 1943, 1945 ve 1949 yıllarında İzmir Şampiyonu oldu.

1949 yılında Türkiye Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı ve önce Gençlerbirliği'ni, ardından Beşiktaş'ı eleyerek 1949-1950 sezonunda Türkiye Şampiyonluğunu kazandı. 1968-1969 ve 1969-1970 sezonlarında 2 kez Türkiye Kupası'nı müzesine götürmüştür. Profesyonel liglerin başladığı 1959 yılından itibaren 25 yıl Süper Lig, 25 yıl 1. Lig'de mücadele eden ve 3 kez 1. Lig şampiyonluğu kazanan sarı-kırmızılı camia birçok kupayı da müzesine getirdi.

80 yılı geçen, İzmir derbisi olarak kabul edilen Karşıyaka-Göztepe arasındaki maçlar zaman zaman olaylı geçmiştir. İzmir Atatürk Stadyumu'nda 16 Mayıs 1981 tarihinde yapılan maç 2. ligde seyirci rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başarmıştır.

1928 - BUCASPOR KULÜBÜ DOĞDU

Karşıyaka (1912), Altay (1914), İzmirspor (1923), Altınordu (1923) ve Göztepe’den (1925) sonra 1928 yılında Bucaspor’u İzmir’in 6. spor kulübü olarak 1928 yılında hedeflerini belirleyen Bucalı gençlerden Süleyman Atakan, Bekir Eromat, Niyazi Gökgönül, Hasan Yalçınkaya ve Niyazi Aktaş tarafından kuruldu.

Kulübün ilk adı, Buca İdman Yurdu'dur. Kulübün ilk başkanlığını ise dönemin Belediye Reisi Muzaffer Ersezgin üstlenmiştir. 1937'de Altay ve Altınordu ile birleşerek Üçokspor adını aldı. 1939'da kulüpler, eski haline geri döndü.

Kulübün o tarihteki renkleri de bugünkü gibi sarı ve laciverttir. Bu renklerin yanına, eski başkanlarından Yusuf Muhafız’ın döneminde eklenen “kırmızı” ise daha sonra genel kurul kararıyla iptal edilmiştir. 1928'den 1984'e kadar 56 yıl boyunca futbolun yanı sıra güreş, masa tenisi, atletizm gibi çeşitli spor branşlarında da faaliyet göstermiştir.

Bucaspor, İzmir'in diğer beş köklü kulübünün aksine ilk yıl (1959) dönemin Süper Lig olan Millî Lig'de yer almayan ve Süper Lig'e sonradan yükselen, tek İzmir kulübüdür. Bunda ilçenin o zamanın şehir merkezine uzak kalması ve küçük bir yer olmasının da etkisi büyüktür. Ne var ki 1980'lere gelindiğinde Buca'da büyük bir gelişme baş gösterir, nüfus artar. Üstüne üstlük 1984'te 3. Lig kurulunca Bucaspor, bu profesyonellik fırsatını kaçırmaz.

2009-10 sezonunda tarihinde ilk defa Bank Asya 1.Lig'de yer alan Bucaspor, ligin son haftası evinde Kayseri Erciyesspor'u mağlup ederek Süper Lig yolundaki rakibi Adanaspor'u hem ikili hem de genel averaj farkıyla geçti ve adını Süper Lig'e yazdırarak hem iki sezon üst üste şampiyon olup iki kademe atladı hem de tarihinde ilk defa Süper Lig'e yükselmekle birlikte İzmir'in 7 senelik Süper Lig özlemini de bitirdi.

Top